Ey Aziz Yıldırım!
Elinde 1976 yılında yayınlanmış bir gazete yazısıyla ve yalnızca
bir yazıyla Galatasaray’ı şikeyle suçlamasını trajikomik ve ahlaksızca
buluyorum. Daha yüzündeki pisliği
temizlemeden karalama kampanyası başlatırcasına hiçbir delil mahiyeti taşımayan
belgelerle(!) Galatasaray taraftarını kışkırtan tutumlarınızı sadece onursuzluk
olarak değerlendiriyorum. Bu camiayı karalamak sizin şikeye, teşviğe ve binbir
çeşit çete suçuna bulaşmış ellerinize düşmez , düşmeyecek de! Ayrıca aynı
Hıncal Uluç’un 25 Temmuz 2011 günlü Sabah Gazetesi’nde'Fenerbahçe'ye çok yakın bir işadamı UEFA'ya 30
milyon dolarlık bağışta bulunmuş.' Diye
bir yazısı da var bilgilerinize sunarım.
Kendi hakkınızdaki tapelere, balıklara , tarlalara cevap
veremezken , sözde Galatasaray’ın kayıp milyon eurosunu araştırmak size düşmez.
Bu paranın Rigobert Song’un alacakları için verildiği de Galatasaray yönetimi
tarafından açıklanmıştır. Ayrıca Song da bu parayı aldığını kabul etmiştir.
Yapılan incelemeler sonucu Galatasaray’a dair herhangi bir suç isnad
edilmemiştir. Elinizdeki amigo mektubuyla adalet dağıtmak yerine , bu işin
içinden onurluca çekilin o kirli ellerinizi bir daha Türk futboluna
bulaştırmayın.
Ayrıca T.C İçişleri Bakanlığına ve Türk Polisine yönelik
tehditkar ve bir o kadar küstah tutumunuzun nereden kaynaklandığı da merak
konusu. Adeta Türk Polisini suçlu gibi gösteren tutumuzu , bir Türk vatandaşı
olarak kınıyor aynayı kendinize çevirmenizi temenni ediyorum. Süper Finalin son
maçında soyunma odalarına kadar inen başka takımın taraftarıymış gibi konuşmanızın
altında “Polis, Fenerbahçe taraftarını kışkırtıyor” gibi komik ve küstahça bir
söylemin olması sadece sizin gibi bir spor adamına yakışır. Tarih o maçı da , o
olayları da yazacak sayın Aziz Yıldırım.
Siz elinizden geleni
ardınıza koymayın Aziz Bey. HERKES yaptığının hesabını VE-RE-CEK! Eğer
ispatlayabiliyorsanız ; kim yaptıysa bu şikeyi verin mahkemeye herkes cezasını
çeksin. Ben bir Galatasaraylı olarak eğer takımım şike yapmışsa , bu işe
bulaşmışsa cezasını SONUNA kadar çeksin. Şike yapan kimsenin yanında ya da arkasında değilim. Ancak kuyruğuna basılmış kedi gibi
yoldan topladığınız belgelerle(!) kimseyi ama kimseyi suçlamaya zerre kadar
hakkınız yoktur.
Saygılarımla
Abdullah Yavuz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder